Joseph Campbell’in “Tanrının Maskeleri” dizisi, bütün dünya mitolojilerinden bir seçme değil; mitolojiyi insanlığın ürettiği anlama ve anlamlandırma çabası olarak başta felsefe, antropoloji, psikoloji olmak üzere diğer disiplinlerden ve edebiyattan da yararlanarak çözümlediği ve aynı anda bütün bu insanlık birikiminin mitolojiden yararlanarak da anlaşılabileceğini ortaya koyan “tez”li bir başyapıttır. Campbell bu tezini, insanlığın doğum, ölüm, sevgi karşısındaki “kader”ine karşı tek bir kaynaktan doğup gelişen ve farklılaşan manevi yaşamının bütüncüllüğü üstüne kurduğu için de başarılıdır. Dünyanın tarihe geçmiş ve antropologlar eliyle toplanmış mitoslarını anlamlı bir bütünsellik içinde öğrenirken, Freud, Jung, Mann, Spengler, Schopenhauer, Nietzsche, Goethe, Wagner, Joyce, Picasso ve daha birçok düşünür ve sanatçının bu dünyaya bakışlarına, bir de böyle bir pencereden bakacaksınız.
Yaratıcı Mitoloji Avrupa’nın pagan destanlarıyla İslam-Hint kaynaklarını buluşturan Hıristiyanlık efsanelerinin yeni bir kalıba dökülüşünü araştırır. Ve Avrupa bir “düzen”e kavuşurken, Aydınlanma çağından başlayarak insanın tekillik ve sevgi yolunda toplumla, kendi tarihsel kökleriyle hesaplaşmasının yaratıcılığını tartışır. Tür olarak tanımlanan insanın, birey olma çabasında kendini ve gerçeği arayışının yanı sıra, ders çıkarabileceği veya öykünebileceği yeni mitoloji üretiminin heyecanlı, tehlikeli ve bitmeyecek serüvenidir…