“Neyse, sonuçta sırf birinin arkadaşıyım diye beni suçlayan biri, derin bir vicdan azabı çekecektir. Gerçek kabak gibi ortaya çıkınca, pişmanlık gözyaşları dökecektir. Ve gerçek her zaman ortaya çıkar, biliyorsunuz. İstediğiniz filme bakın.”
Amerika’nın Teksas eyaletindeki Martirio adlı ufak bir kasabada yaşayan on beş yaşındaki Vernon’ın hayatı, okulunda 16 arkadaşının ölümüyle sonuçlanan silahlı katliamı gerçekleştirmekle suçlanınca altüst olur. İdam cezasıyla yargılanmak üzere aranırken suçsuzluğunu kanıtlamaya çabalayan Vernon ile peşine düşen polis teşkilatı ve medya mensupları arasında zamana karşı bir kovalamaca başlar.
Yayımlandığı yıl Man Booker Ödülü, Whitbread En İyi İlk Roman Ödülü, Bollinger Wodehouse Everyman Ödülü ile University College Dublin tarafından verilen James Joyce Ödülüne layık görülerek 43 dile çevrilen Tanrı Vernon Little ile Pierre, eleştiri oklarını adalet ve eğitim sistemleriyle günümüz dünyasının yakıcı materyalizmine doğrultuyor. Modern dünyada hayatta kalmaya çalışan Vernon unutulmaz bir roman kahramanı olarak sayfaların arasında canlanırken, Çavdar Tarlasında Çocuklar ve Alıklar Birliği ile kıyaslanan Tanrı Vernon Little kült kara-komedi kitapları arasında yerini alıyor.
“İktidardaki dünyanın, bıçağı fark etmediğini öğrendim. Bıçağınız görünmezdir, onu böylesine kullanışlı hale getiren de budur zaten. İşlerin nasıl yürüdüğünü anlıyor musunuz? İşte insanları en korkunç suçlara ve hastalıklara iten şey bu, biliyorum; herkes bir merhabayla ya da kulağa bu kadar masum gelen başka bir sözle bıçağı döndürüveriyor. Eğer birinin süs köpeklerinin çıkardığı türden iniltilerle bıçağı döndürdüğünü söylemeye kalksanız, mahkemedekiler gülmekten altlarına işerler. Ama gülmelerinin nedeni bıçağı göremiyor olmaları değil, başka hiç kimsenin buna inanmayacağını biliyor olmalarıdır.”