Tarık…
On beş yaşında, kabilesinden koparılmış Berberi bir köleydi! Yirmi beş yaşında kahraman bir savaşçı... Otuz altı yaşında İspanya’nın Fatihi… Kararlılığın ve azmin vücut bulmuş haliydi o!
Endülüs bir masaldı! Endülüs gelecekti... Endülüs Tarık’ın sevdasıydı...
Karşıya geçince, gemileri yaktı!
“Gemileri yaktım” dedi. “Artık geri dönüş yok!” ...ve inancını tekrarladı:
“Allah bizimle! Biz yalnız O’na inanır, O’ndan medet umarız.”
Geri dönmediler! Orayı aldılar! Orada kaldılar!
Bugün bile hâlâ oradalar! Tarık sayesinde...
Baş koyduğu yoldan dönmeyi düşünmeyenlere “Gemileri yaktım!” dedirtecek kadar insanlığın benliğine işlemiş efsanevi kahramana bir övgüdür bu eser!
Bize düşen; onu tanımak, anlamak ve yaşamak…