İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında diplomasi, tarihyazımı, Bolşevik Devrimi, Sovyetler Birliği, planlı ekonomi, Dostoyevski, Herzen, Marx ve Bakunin biyografileri... Bu başlıklar Edward Hallett Carr’ın ilk akla gelen eserleri. Yalnızca kapsamlarının genişliği ile değil aynı zamanda yöntem ve araştırma süreçleri konusunda da çığır açıcı tarihyazımı örnekleri sunan eserler. Carr’a göre tarihçi, olguları ya da kişisel yorumunu öne çıkarmamalı, tarihçi ile olgular arasındaki karşılıklı ve kesintisiz etkileşim sürecinde, bugün ile geçmiş arasındaki diyaloğu sürekli kılmalıdır. Bu nedenle tarihçi, sunduğu olguların doğruluğunu kanıtlamanın ötesinde, araştırdığı konuyla ilgili bilinen ya da bilinebilecek tüm verileri ele almak zorundadır.
Tarih Nedir? büyük bir tarihçinin meslektaşları, öğrenciler, tarihin ne olduğunu merak eden okurlar için kaleme aldığı çarpıcı bir eser. “...kimi zaman söylendiği gibi olgular kendi adlarına konuşmazlar, ya da konuşsalar bile hangi olguların konuşacağına karar veren tarihçidir tarihçi meydanı tümüyle onlara bırakamaz. Ve de en bilinçli tarihçinin kararı ne yaptığının çok iyi bilincinde olan tarihçinin kararı başkalarının yanlı olarak görebileceği bir bakış açısı tarafından belirlenir.”