Doğu Sorunu'nun yirminci yüzyıla uzanan kollarından biri olan Pontus Meselesi, başta Yunanistan olmak üzere batılı ülkeler tarafından Türkiye'ye karşı siyasi bir pazarlık ve tehdit malzemesine dönüştürülmek istenmektedir. Bu ülkelerin siyasi organları eliyle Türkiye'ye dayatılmak istenen Pontus Soykırımı iddiaları, tarihe ve tarihçilere yapılan saygısızlıktan öte sebep olabileceği siyasi, sosyal ve ekonomik sonuçlar itibariyle de tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir muhteviyattadır. Geçmişte Doğu Karadeniz bölgesinde yaşanan birtakım olayların hakikat mecrasından çıkarılıp Yunan iddialarına malzeme olarak kullanılmak istenmesi karşısında, tutalar ve sağlam bilimsel köklerden beslenen nitelikli bilimsel çalışmalar yapılarak meselenin tüm yönleriyle ortaya konulması zaruret arz etmektedir. Zira ancak bu şekilde hilaf-ı hakikat iddialar boşa çıkarılarak Türkiye üzerine örtülmeye çalışılan zan perdesi indirilebilecek ve hakikate ulaşmak mümkün olabilecektir.