Bilim ve toplum felsefesi alanlarının büyük filozofu Karl Popper'ın Tarihselciliğin Sefaleti adlı eseri, her iki felsefe disiplininin de problemlerini kendi kavşağında buluşturan çarpıcı bir kitaptır. Filozofun gerek Açık Toplum ve Düşmanları gerekse Bilimsel Araştırmanın Mantığı adlı eserleri, daha esaslı bir probleme ışık tutmak üzere bu kitapta bir araya gelmişlerdir.
Sosyal bilimlerin tabiat bilimlerine indirgenip indirgenmeyeceği probleminin tartışıldığı eser, daha temelde "tarihin bilimsel yöntemlerle tahmin edilebilir yasaları" olduğuna inanan toplum felsefelerinin bilimsellik iddialarını çürütmek istemektedir.
Bilim ve sosyal bilim ilişkilerinin incelendiği kitap boyunca merkezî kavram "tarih"tir. Fakat sefaleti öne sürülen asıl fikir "tarihsel" yöntem değil, tarihin modern ve tehlikeli bir kavranışı olan “tarihselci" düşünce tavrıdır.
Popper, tarihteki değişmez ve önceden kestirilebilir kanunların bu etkileyici eleştirisini tüm “tarihsel kaderin amansız kanunlarındaki faşist ve komünist inançların kurbanı olmuşlara” ithaf etmiştir.
Kısa ve etkileyici şekilde yazılmış bu eser; okurlara, entelektüellere ve politika yapıcılara nesiller boyunca ilham kaynağı olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana sosyal bilimler alanında yazılmış en önemli kitaplardan biri olarak kabul edilen Tarihselciliğin Sefaleti, bu büyük düşünürün fikirlerini anlama yolunda ışık tutuyor.