“KÂBUSLARA SON!
TATLI RÜYALAR FABRİKASI’NA GELİN.
PIRILTILI RÜYALARA KAVUŞUN.”
Her şey Erte'nin, biricik kardeşine rüyasını vermesiyle başladı. Evet, rüyasını vermesiyle. Kardeşi Merin'in kâbus görmesine dayanamayan Erte, ona kendi rüyasını hediye etti. Ardı arkası kesilmeyen olaylar da işte tam böyle başladı. Artık rüya göremeyen, gördüğü rüyayı beğenmeyen kim varsa Erte'nin kapısına koşuyordu. Peki, rüyalarını başkalarına verirsen ve artık rüya görmemeye başlarsan ne olur?
Başkalarına iyilik yapayım diye çıkılan yolda her şey tersine dönebilir mi?
Erte’nin rüya gibi macerasını okumaya hazır olun.