Paul Lafargue, damadı olduğu Marx’tan ve Proudhon’dan çokça etkilenmiş bir Marksist. Onu bugün de hatırlanmaya değer kılan Tembellik Hakkı ise zamana meydan okuyan bir manifesto. Kapitalizmin vahşi çalışma koşullarına olduğu kadar, çalışmayı yücelten Marksist klişelere de erkenden savaş açıyor. Bir aylaklık övgüsünden ziyade, egemen liberal amentünün beyinleri istilasına karşı bir uyarı sayılan bu kısa ve özlü metin, 21. yüzyılda da güncelliğini korumayı sürdürüyor.
“Kapitalist uygarlığın hüküm sürdüğü ulusların işçi sınıflarına tuhaf bir delilik musallat olmuş. Bu delilik, zavallı insanlığa yüzyıllardır işkence eden bireysel ve toplumsal sefaletleri de beraberinde getiriyor. Bu delilik çalışma aşkıdır; bireyin ve soyunun yaşam enerjilerini tüketinceye dek sürdürülen, ölmeye yüz tutmuş çalışma tutkusudur.”