“İlmini Bilmek”!
Benim gözümde belediyecilik, halka iyi hizmet etmektir… Bu hizmetin nasıl yapılacağına kim, hangi yöntemle karar verecek? Başkanın iki dudağı arasında çıkan “emir” mi; paydaşların katılımıyla birlikte alınmış ortak kararlar mı? İlkemiz hangisi olacak? Benim için vazgeçilmez ilke, halkın gündelik yaşamını kolaylaştırmak, geleceğe güvenle bakmalarını sağlamak ve hizmet üretme sürecinde halkın katılımını mümkün kılabilmektir. Rantçı Belediyeciliğin altını üstüne getirdiği Ankara’nın ne hale düşürüldüğüne tanık olmuş; alternatif belediyecilik anlayışının taşıyıcı kolonlarının oluşturulma sürecine fikren, zihnen ve pratikte katılmış biri olarak, üstlendiğim görevleri yürütürken, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, “Sana Büyük Şehirlerden Bahsedeceğim” şiirinin son dizelerini hep yanı başımda taşırım.Bence bütün belediye başkanlarının baş ucunda taşıması gereken o şiirin ilgili dizeleri şöyle:
“…sokaklarında tanımadık yüz,
ensesine şamar atmayacağın kimse dolaşmasın.
her ağacına elin,
her karış toprağına terin değsin
ve kuytu evlerden birindesenden habersiz ölenler olmasın.”
Zor mudur, bu tarz bir belediyecilik?
Zor değildir ama “ilmini bilirsen!”
“İlmi” nedir?
Elinizdeki sözlük, belediyecilik alanıyla ilgili terimleri içeriyor. Terimlere ruh katacak olan belediyecilik yönteminizdir. Bilen bilir; her ne iş yapıyorsak yapalım, mutlaka katılımcı olunmalıdır.Başarı, katılımcılıktadır.