“Bu dünya baştan başa aslı olmayan bir masal gibidir”
Ölümsüzlük... Ceza mı, ödül mü? Ruhunda bin yılların yorgunluğunu taşıyan Utanapişti, cesedi Hizbullah’ın mezar evlerinden birinde bulunan yazar Asvas’ın yaşamını araştıran Berzah ve bir yandan insanlık tarihi kadar eski sorulara metinlerarası bir örgüyle cevap ararken diğer yandan kendi kendini kuran bir roman... Yavuz Ekinci, ilk romanı olan Tene Yazılan Ayetler’de,
hem kendi öykülerinden esinlenen hem de kült eserlere selam duran zamanlar ötesi bir hikâyenin peşine düşüyor: Sarmal bir kurgunun çevresinde hayatın ve ölümün izini sürerken, insanoğlunun kolektif bilincindeki düğümleri çözüyor.
Hasret kaldığım ölümü bulmak için, bildiğim tüm dillerde adlarını duyduğum tüm Tanrılara yalvarıp yakardım; fakat gördüğünüz gibi hâlâ ölmedim. (...) Ey Tanrılar ve dinleyiciler, ben buradayım, ya siz neredesiniz? Bu gece ve bundan sonraki geceler, bildiğim her şeyi Asvas’a anlatacağım. Didimli Yahuda Thomas’ın dediği gibi, kulakları olan işitsin. Gökteki yerlerini bırakıp insanların yüreklerine inen Tanrılar, benden habersiz olacaklar ki yüreğime hiç uğramadılar.