Dünya ekonomisi Büyük Buhran’dan başarıyla çıkmış olsa da iktisadi durum pek iç açıcı değil. Richard Bookstaber, insanlık durumunun ve dünyamızın radikal belirsizliğinin, standart ekonomik modelini –ve tabii ki bu modelin ardındaki teoriyi– finansal krizlerle başa çıkmak için neden işe yaramaz hâle getirdiğini tartışıyor. Peki, bu standart ekonomik modelin yerini hangi model almalı? Hiçbiri. En azından mevcut modelin son iki yüzyıldır kullanılan herhangi bir versiyonu değil. Bookstaber; ana akım ekonominin varsaydığı gibi optimize edilmiş otomatlar değil de insan olduğumuz gerçeğini başlangıç noktası olarak alan, ajan tabanlı ekonomi adı verilen yeni bir yaklaşımı ileri sürüyor.
Bookstaber’ın bu çığır açıcı paradigması, krizleri önlemenin yanı sıra patlak verenleri yönetmede çok daha iyi bir iş çıkarmayı vadediyor. Ona göre deneyimlerimiz ve tahayyülümüz ekonomik davranışlarımızı beklenmedik tonlarda renklendiriyor. Bookstaber, koşulların beklentilerimizin ötesinde gerçekleşmesi hâlinde ortaya çıkan radikal belirsizlik ve günlük masum etkileşimlerin bir araya gelip ani bir kaos yaratması hâlinde meydana gelen oluş gibi konuları ele alıyor. Muhtemel krizlerin geçmişe bakılarak tahmin edilemeyeceği gerçeğinden yola çıkan yazar, piyasa gerçeklerini ele alırken insan anlatısını da içeren bir yaklaşım öneriyor.
Yirminci yüzyıl ekonomisinin tarihî başarısızlığını bir kenara bırakan Teorinin Sonu, günümüz finans sisteminin yeniden patlamasını önlemeye yardımcı olmak için daha gerçekçi ve insani bir çerçeve ile birlikte yeni ve inovatif bir bakış açısı sunuyor.