Tıp ve Tarih resmi

Tıp ve Tarih

Türkiye'de Hekim Öznelliği - Taşkın Bir Polemik
Barkod: 9786052603840
Üreticiler: Nota Bene Yayınları
Stok Sayısı: 2
Basım Tarihi: 1-2023
Baskı Sayısı: 1. Basım
Sayfa Sayısı: 592 Sayfa
Ağırlık: 736,00 Gram
Boyut: 16,00 (en) x 24,00 (boy)
Cilt: Ciltli
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: İstanbul - Türkiye
Basım Dili: Türkçe

650,00 TL
487,50 TL

Son yirmi ilâ yirmi beş yılda, modern tıp ideolojisi eleştirel sosyal teori tarafından yerden yere vuruldu. Şimdilerdeyse, bir yandan piyasanın “performans” tazyiki “iyi hekimlik” şiârını tehdit ediyor, hatta imkânsız kılıyor… Bir yandan da ülkede hekimlerin ve sağlıkçıların popülist hınç siyasetinin hedefine konarak (sadece mânen değil, bilfiil) yere çalındığı günlerden geçiyoruz.
Oysa “Türk modernleşmesi” denen toplumsal tecrübede hekimler geniş roller oynadılar; siyasette, sanatta, “toplum önderliği”nde öne çıktılar. Hekimler, tedavi ve ameliyat makamında, beste ve siyaset de yaptılar. Bu tarihsel tecrübede tıbbî mecazlar da büyük yer üstlendi: Toplumsal meselelere tababet terimleriyle “neşter atıldı”, böylelikle “teşrih edilmiş” oldular.
Peki hekimler, hekimlik sıfatıyla kendi fâilliklerini nasıl kurdular; yani mesleklerine nasıl bir anlam yüklediler, hekimlik pratiğini nasıl gördüler, bu pratik içinde kendilerine nasıl bir rol biçtiler? Siyaseti, toplum bilgisini, gayrinizamî harbi, fen bilimlerini, biyolojik mühendisliği birleştiren bir “aşırı tabiplik” sorunu (Özen B. Demir’in kitapta kullandığı, en olumlu anlamıyla provokatif tabir ile) varsa ortada, bunun “tedavisi” nasıl mümkündür? Hekimlik, hayat ve ölüm üzerindeki yarı-tanrısal iddiasının berisinde; nasıl olanca alçakgönüllülüğü, olanca merakı ve olanca heyecanıyla, hayatla ve ölümle meşgul bir zanaata dönüşebilir?
Özen B. Demir, hem teorinin, sadece tıp eleştirisi literatürünün değil “bütün” sosyal teorinin alet-edevatına el atarak, hem de hekim biyografilerine, deneyimlerine, hekimliğin toplumsal tarihine eğilerek, bu sorular etrafında geziyor. “Meslek” bilgisine hâkim, fakat ona dışarıdan bakarak… Adeta “hasta yakını” şefkatini, çaresizliğini ve cehaletini de kuşanmış bir uzman gibi!

Tanıl BORA