Bugüne dek yaptığım çalışmalarda bilimsel bulguların doğrudan tanıklığından ayrılmayı denememiştim. Derslerimde öğrencilerimi kendi özgün yorumlarını üretmeye yüreklendirdiğim halde, kitaplarımda özgür yorumun cazibesine kapılıp bilimsel olana aykırı düşme korkusunu aşamadım. Oyun tanıtmalarımda ara sıra denediğim küçük uçarılıklar geneldeki ciddiyetin arasında sıkışıp kaldı. Ancak çok dikkatli okuyucunun ilgisini çekebildi. Bu çalışmamda ise, yaşlılığın insana tanıdığı, düşündüğünü söyleyiverme rahatlığına sığınıyorum ve yaşamın bir oyun olduğunu gösteren tiyatro yapıtlarını tanık göstererek, oyunlarda canlandırılan rollerin, kurgulanan tuzakların, hayattaki rol kimliklerinin ve aldatmacaların dolaylı yansısı olduğunu göstermek, yaşamın en büyük aldatmacası saydığım oyun/gerçek ikilemine tiyatro yoluyla ışık tutmak istiyorum. Cesaretimi sanatın bir giz kurdu olduğuna olan inancımdan aldım.