Bryan Turner ve Chris Rojek ticari yönelimlerle şekillenen, popüler kültürün şiddetli baskısına boyun eğme riskini taşıyan ve sahanın ilgililerince olması gerektiği yerde olmadığı değerlendirmesi yapılan “sosyoloji”yi Toplum ve Kültür’de masaya yatırıyor. Bu bakışa tarihsel ve toplumsal derinliği kazandırırken savunmasız birey(ler)in kıtlık dönemlerindeki ortak tutumlarından hareketle geleceğin sosyolojisiyle ilgili kayıtlar düşüyor.
Toplum ve Kültür, bir önceki yüzyılın sosyoloji teorilerine kayıtsız kalmamakla birlikte, günümüzde sosyolojinin zamanın meselelerinden uzaklaşan, disiplinler arası alışverişi aksatmış, tarihsel derinlikten soyutlanmış yanlarını eleştiriyor. Sosyologların, sosyal araştırmacıların, okurların kayıtsız kalamayacağı bir sosyoloji perspektifi de böylece doğmuş oluyor.
Parsons, Giddens, Beck ve nicesinin teorik kuvvetlerinin hakkını teslim etmekle birlikte onların sınırlarını, tökezleyen yanlarını da cesaretle ortaya koyuyor.
Toplum ve Kültür tam zamanında yapılmış bir müdahale. Sosyolojinin çekirdek kimliğini ve gelecek perspektifini çizecek tartışmaların fitilini ateşleyecek bir itiraz.