‘Çorum’da Hitit dönemine ait büyük bir tarihi eser hırsızlığını araştıran gazeteci Defne Kaman ortadan kaybolur. Gazeteci kadının en son görüldüğü antik Hitit kalıntısı Yazılıkaya’da ortaya çıkan geyiğin nöbet tutması, bir efsane gibi Çorum’da kulaktan kulağa yayılmaya başlar.
Olayın büyümesi üzerine, Defne Kaman’ı canlı bulmak için şehrin valisi, emniyet müdürü ve Türkiye’nin ilk eko-hacktivisti olduğunu iddia eden Karaca canla başla çalışmaya başlar. Bu sırada sosyal medyada #defnekamannerede etiketiyle birleşen gençler eylem yapmak için Çorum’a yola çıkarlar.
Toprak, okuru bir yandan kayıp bir gazetecinin izinde Anadolu’da, sürükleyici bir maceraya davet ederken, kadim Kamanlık (Şaman) geleneğimizin Toprak Etiği ve Hakkına saygı gösterdiğini hatırlamamız için psiko-mitolojik bellek arayışını da sürdürüyor.
Türk mitolojisinde temsil edildiği ‘alt dünya’ söylenceleri ve gezegenimizin ana rahmi; tohumdan-insana bütün canların yuvası olan Toprak, bu romanda okura ekolojik bir alt metin okuması da sunuyor.
“Buket Uzuner, Türk Şamanizmi’ni evrensel değerlerle bugüne aktarmakta büyük başarı kazanıyor. (Tabiat Dörtlemesi) Buket Uzuner yaratıcılığının en güzel simgelerinden…”
- Talat S. Halman