Tragedia yazarı olarak, Euripides, drama eserlerine kaynak olan eski efsanelerde geçen dinsel ve ahlak konularından yararlanmış ve bunlar üzerinde değişiklik yapmaktan çekinmemiştir. İnsan ruhunu çözümlemeye çalıştığı eserlerinde, tiranlığa karşı, insan ruhunun iç parçalayıcı bir haykırışı ortaya çıkar. Bunun başarılı bir haykırışı ortaya çıkar. Bunun başarılı bir örneği olan "Troyalı Kadınlar" adlı eseri, M.Ö. 415 yılında Hellas’da (Yunanistan) yaşanan ve on yıl süren, ülkenin önemli iki bölgesi ve halkı olan Atina’yla Sparta’yı karşı karşıya getiren Peloponnesos Savaşı ortamında yazılmıştır. Kurgu bakımından "Troyalı Kadınlar" oldukça başarılı bir yapıttır. Diyebiliriz ki, Homeros’da savaşan erkekler yiğitlikleriyle dile getirilirken, Euripides’de de yenik kentin kadınları, yaşadıkları acılarla ve kaygılarla dile getirilmişlerdir.