Çok katmanlı, sınırsız zenginliklerle donatılmış; şairin deyimiyle zübde-i âlem, tüm evrenin özü, yaratılmışların seçkini insanoğlu, hayat serüvenini eşrefi mahlûkat olma ya da zindanlara hapsolma arasında sürdürüp gidiyor.
Varlığına yüklenen anlam ve amaca uygun hareket etmek, âdemoğlunun hak ettiği yüce mertebelerde tutunmasının yegâne anahtarı…Bu süreçte talim ve gelişime kendimizi kapatırsak başıboş savrulmak bir yana; fıtratımızdaki cevherin elimizden kaymasına ve yaratılışta bize bahşedilen apoletlerden mahrum olmaya kapı aralarız. Öğretmenler bu engebeli, çetin yolda bizleri hep öteye, yücelere taşıyan mihmandarlar. Yüce bir amaca hizmet etmesinden dolayı bu sorumluluğu üstlenen öğretmenlerimizin, kesintiye uğramaksızın yüksek moral ve motivasyonla meslek hayatlarını sürdürmeleri gerekiyor. Bu süreçte öğretmenlerin, meslek stresinden kaynaklı olarak tükenmişlik yaşadıkları da biliniyor. Öte yandan anlam arayışına cevap veren, yaşam enerjisinin kaynağı maneviyat; bireyin başa çıkma sürecinde önemli bir role sahip. Dolayısıyla maneviyatın olumsuz yaşam olayları karşısında bireylere psikolojik destek sunduğu ve onların zorluklarla baş etmesinde önemli bir fonksiyonu olduğu düşüncesi, bu çalışmanın hareket noktasıdır diyebiliriz. Elinizdeki eserde hayata dair başat tecrübelerin aktarıldığı, değer-maneviyat odaklı zengin içerikli oturumlar yer almaktadır. Bu oturumlardan oluşan uygulamadan, öğretmenlerin tükenmişlikle başa çıkmalarına dönük dikkat çekici sonuçlar elde edilmiştir. Bu yönüyle eserin diğer zorlu meslek gruplarındaki okuyucular başta olmak üzere; tükenmişlikle başa çıkma sürecindeki tüm okuyucu kitlesine ilham kaynağı olacağı düşünülmektedir.