ANCAK TARİHİN KARANLIĞIYLA YÜZLEŞEBİLENLER HAK ETTİKLERİNE ULAŞABİLİR
Ercan, Almanya’da uzun yıllardır oyunculuk yapıyordu. Başarılı da bir oyuncuydu ancak yetenekleri ırkçı birtakım önyargılarla baskılanıyordu. Arap bir aile babası, Ortadoğulu bir terörist, İranlı bir göçmen ya da imam dışında başka roller oynaması mümkün değilmiş gibi görünüyordu. Ne hak ettiği şöhrete ulaşabiliyordu ne de hak ettiği parayı kazanabiliyordu, üstelik yeteneğini de tam olarak ortaya çıkarma fırsatı bulamıyordu. Önyargılar kafesine hapsedilmiş, zor zapt edilen bir kaplan gibiydi adeta...
Sonunda kafesinden çıkmaya karar verdi. Almanya’da Türk olmanın bedelini ödemekten yorulmuştu artık. İşin kuralı neyse ona göre oynamaya hazırdı. Artık sadece role girmeyecek, hayatın içindeki rolünü de değiştirecekti.