"Milyon ışık yılını yaratan bir yaratıcı var ve benim kılıma mı takılıyor şu an yani? Sen başındaki kılları göstermeyeceksin hiç kimseye falan." Ben ömrümü bu evrenin nasıl oluştuğunu düşünerek harcayamam ki! Benim yapacak daha güzel, daha beni mutlu eden şeyler var." "Ya ben artık dışarıda sigara içtiğimde rencide olmuyorum. Örtülüyken rencide oluyordum. Çok rahat bir mekâna gidip alkol alabiliyorum. Çok rahat bir şekilde biriyle şakalaşabiliyorum, konuşabiliyorum, her şeyi yapabiliyorum ya! Ben şu an şey hissediyorum, kendimi kuş gibi hafiflemiş hissediyorum." "Bu yalancı imajı, bu kavga ettiğim görüntüyü, birileri bana şunu desin diye büründüğüm bu kılıktan, bu soytarılıktan ben artık kurtulmak istiyorum dedim. Yoruldum, çok yoruldum, çok yoruldum, bunu anlatamam." Başörtüsü, bağlamı değişse de hala mayınlı bir alan olarak Türkiye gündemindeki yerini korumaya devam ediyor. Başörtüsünü Çıkaran Kadınlar, gittikçe görünür olmaya başlayan fakat ideolojik abartı ve görmezden gelme arasında kalan bir fenomeni anlamlandırmaya çalışıyor. Yapılan derinlemesine görüşmeler, ortaya çarpıcı hikâyeler çıkarıyor. Bu hikâyeler üzerinden kuramsal ilişkilendirmeler ile yapılan detaylı değerlendirmeler, Türkiye’nin yakın geleceğine dair bir okumayı da mümkün kılıyor.