İnsanların yaşamları süresince can ve mal güvenlikleri açısından sürekli riskler ve belirsizliklerle karşı karşıya kalmalarından dolayı onları can ve mallarını sigorta ile güvence altına almaya yönlendirmiştir. Ülkeler de sosyal devlet anlayışının gelişmesiyle birlikte vatandaşlarına bu tür imkanları sağlayacak sosyal güvenlik sistemi düzenlemelerini yapmışlardır.
Ancak sosyal güvenlik sistemleri, finansman ve aktüeryal denge sorunları başta olma üzere birtakım yapısal sorunları ile hep gündemde olmuştur. Söz konusu sorunlar yeni sitemler arayışlarını hızlandırırken özellikle batılı ülkelerde hayat sigortaları ve 1980’lerden itibaren de bireysel emeklilik sistemleri üzerinde çalışmalar başlamış ve kısa süre içinde, bireysel emeklilik sistemi birçok ülkede mevcut emeklilik sistemlerinin tamamlayıcısı olarak uygulanmaya başlamıştır.
Dünyada olduğu üzere Türkiye’de sosyal güvenlik sistemindeki benzer sorunlar nedeniyle 2001 yılında 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Kanunu ile sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak bireysel emeklilik sistemi yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanunla bireylerin emekliliğe yönelik tasarruflarının yatırıma yönlendirilmesi ile emeklilik dönemlerinde refah düzeylerinin yükseltilmesi, ekonomiye uzun vadeli kaynak yatarak istihdamın artırılması ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulması hedeflenmiştir.
Türkiye’de hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sisteminin incelendiği bu çalışmada hayat sigortalarının ve bireysel emeklilik sisteminin Türkiye için ifade ettiği anlam; sistemlerin ortaya çıkışı, gelişimi, finansmanı, sorunları ve seçili ülke karşılaştırmaları üzerinden değerlendirilmiştir.