"Cumhuriyet dönemi öncesinde ‘avama has kaba nağmeler’ olarak nitelendirilip ‘ilm-i şerif statüsündeki ‘musiki nin dışında tutulan; Cumhuriyet sonrasında ise, ancak "Batının son musiki kurallarına göre" çok seslendirilmek kayıt ve şartıyla ‘yeni medeniyet’imize ayak uydurabileceği söylenen ‘türkü’; nasıl olmuş da hiçbir zaman arkasında sermaye gücü, medya kayırması, devlet desteği ve akademik katkı olmadığı halde ülke müzik gündemindeki yerini ve ağırlığını koruyabilmiştir? İşte bu kitapta yer alan yazılar, bu ve benzeri sorulara dürüst ve samimi cevaplar bulma gayretiyle kaleme alındı. Yarısı akademik çerçeveye sahip, diğer yarısı ‘deneme’ üslubunda olan bu yazılardan bir kısmı çeşitli gazete ve dergilerde önceden yayımlanmış olmakla beraber, çoğu ilk defa okuyucuyla buluşmaktadır. Doğrusunu söylemek gerekirse, geleneksel müzik kültürümüz ve sanatımız üzerine düşünce ürünü yazılar yazan az sayıdaki insanın da daha ziyade ‘klasik Türk Musikisi’ üzerine kalem oynattığı düşünülürse, ağırlık merkezini ‘Türk halk musikisi’nin ve ‘türkü’nün oluşturduğu yazıların yer aldığı bu kitabın önemli bir boşluğu dolduracağı ümit edilir."