Jeanette Winterson deniz kıyılarından kanal kentlerine, karla kaplı dağlardan sıcak meydanlara uzanan bir masal anlatıyor: Sadakatin, aidiyetin, arayışın ve bulamayışın zorlu yollarından geçerek tutkuya dönüşen bir masal. Tutkunun yalnızca aşkta, aşkın ise yalnızca karşı cinste arandığı bir hikayeyi reddederek çıplak gerçeği hayallerin büyülü dünyası üzerine kuruyor.
Savaşın yıkıcılığı, düş kırıklığının sarsıcılığı, kavuşamamanın burukluğu farklı coğrafyalardan gelerek yolları kesişen ve hangi yöne giderse gitsinler daima kendilerine çıkanların keskin anlatısında hayat buluyor.
Hayata karşı oynanan kumarda aldığımız riskleri incelikle süzüyor Winterson. Sonuçta “Neyi tehlikeye attığın neye değer verdiğini gösterir.”