Yaşlı bir denizci thomas more'a, son seyahati sırasında tesadüfen keşfettiği utopia adasını anlatır. Ona göre utopia, bütün avrupa devletlerinin yapılanmasına örnek oluşturacak ideal devletin ta kendisidir. Emeğin ortak kullanımının esas alındığı bu toplumda yiyecek sıkıntısı diye bir şey yoktur, hiç kimse dara düşmez, hiçbir yurttaş ailesinin geleceğinden endişe duymaz. Çünkü ütopya adaletin yeryüzündeki simgesidir.
Bacon, yeni atlantis'i yazarken platon'un devlet, timaeus ve critias'ı ile thomas more'un ütopya'sından esinlenmiştir. Yeni atlantıs, bacon'ın toplumların bilimle gelişeceğine olan inancının aynasıdır. Eski utopyaların içeriğindekı sosyal yaşama, dinsel reformlar ve bılginin dagılımına kendi utopyasında bilimin iktidarını katmıştır. Bacon, ideal devletın doğayı insanoğlunun yararına nasıl kullanabılecegını somut olarak göstermeye çalışmıştır.
Campanella'ya gore doğa "sonsuz bilgelik" üzerine yazılmış bir kitaptır. Güneş ülkesi yazarın özgürlük arayışınının ütopyasıdır. Ekvatorun altındaki taprobana adasında yurttaşların bir tur komün hayatı sürdürdüğü guneş ülkesi'ni görür. Kendini begenmişliğe, dolayısıyla kötülüğe yol açtıgından özel mülkiyet yasaktır; bu ülkede her şey herkese aittir. Güneş ülkesi, thomas more'un ütopya geleneğinin parlak bir örneğidir.