“İlişkiler, tartışmalar ve çelişkiler ışığında uluslararası sendikal harekette son örgütlülük modelleri ve ortaya konulan yeni örgütlülük eğiliminde, eskinin izleri…”
Küresel kapitalizmin etkisini arttırmasıyla, işçi sınıfının uluslararası örgütlülüğünün her zamankinden çok daha önemli hale geldiği görülür. Sermayenin küreselleşmesi, sendikal hareketin uluslararası anlamda oluşturacağı bütünleşmeyi bir gereklilik haline getirir. Rekabet gücünden beslenen sermaye karşısında, emek hareketinin dayanışmadan güç alıyor olması bu durumu daha anlaşılır kılmaktadır. Böyle bir dönemde uluslararası sendikal hareketin yeni bir oluşum çabası içine girmesi ve ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik sendikal strateji arayışları son derece anlamlıdır. Bu tartışmalarla eş zamanlı kurulan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), uluslararası sendikal hareket içindeki birliktelik tartışmalarında önemli bir dönüm noktasını temsil etmektedir.
Uluslararası emek hareketinin bütünleşme çabası yeni değildir. Uluslararası sendikal hareketin tarihi incelendiğinde, geçmişten bu yana sürekli olarak birleşme tartışmaları içinde olunduğu, gösterilen çabalara rağmen kimi zaman ideolojik farklılıkların kimi zaman ise yapısal ayrışmaların bu birlikteliğe engel oluşturduğu görülecektir. Dolayısıyla mevcut durumu anlayabilmek için işçi sınıfı mücadelesinin tarihsel süreç içindeki serüvenini doğru okumak gerekir. Emeğin örgütlülük eğilimi, örgütlülük eğiliminin tarihsel süreçteki değişimi, son dönemdeki örgütlenme arayışları ve uygulanan sendikal stratejiler bu okuma sürecinin başat unsurlarıdır.
Kitapta, uluslararası emek hareketinin günümüzdeki yeni örgütlülük çabası ele alınmaktadır. Bu niyet doğrultusunda, uluslararası sendikal hareket içinde gerçekleşen tartışmalar ve sorunlara yönelik geliştirilen çözüm yolları geçmişten açılan bir pencere çerçevesinde görünür kılınmaya ve anlamlandırılmaya çalışılmaktadır. Uluslararası sendikal harekete ilişkin ortaya konulan çalışmaların azlığı ve kitabın temelini oluşturan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC)’nun tüm boyutlarıyla ele alındığı bir çalışmanın daha önce Türkiye’de yapılmamış olması, kitabı daha anlamlı hale getirmektedir. Uluslararası sendikal hareketin tarihsel süreç içinde geçirdiği dönüşüm, dünyada meydana gelen önemli olayların sendikal harekete etkileri, günümüzde ortaya konulan yeni sendikal stratejiler ve yeni politikalarda uluslararası sendikal yapıların etkinliği, tarih boyunca faaliyet gösteren uluslararası sendikal yapıların ruhu ve bütün bunların ötesinde mevcut uluslararası sendikal yapılarda ortaya konulmaya çalışılan dönüşüm ve yenilenme çabalarının ne kadar başarıya ulaştığı bu kitapla, tartışılmaya çalışılmaktadır.