Umudun Kanatlarında, Simone İshaki’nin hayatı üzerine; daha doğrusu Simone ve annesi Fortüne Toledo’nun İstanbul’da başlayan, savaş ve göçlerin ardından yine İstanbul’a uğrayan hikâyeleri üze-rine… Fortüne İstanbul’dan Paris’e gitti, iş kurdu, savaşta kocasını kaybetti, çocuklarını koruyup kolladı, evi bildiği yerden göç etti ve yeni bir ülkede yine sıfırdan başladı. Fransa’da doğan Simone ise savaşta çocuk, yeni bir ülke kurulurken genç kızdı. Âşık olup annesinin memleketine göçünce, yeni bir hayat kurma sırası ona gelmişti. Annesi gibi Simone da yalnızlığı ve mücadeleyi tanımıştı; sıfırdan başladı, başardı. Tarih kitapları savaşlar, anlaşmalar, kurulan ve dağılan devletlerden bahse-der; övgüleri sahnenin önündekiler alır. İnsanlığın kaderini etkileyen büyük olaylar yaşanır, zarar-ziyan ve ölüler kayıp hanesine sayı olarak düşülürken; başlarına açılan felaketlerle boğuşan, sadece nefes almaya çalışan o “sayısal” çoğunluk, arkada başının çaresine bakmak zorunda kalır. Fortüne ve Simone da büyük çoğunluk gibi savaştan paylarını aldılar. Kadın olarak koşulların kendilerine biçtiği alan içinde mücadelelerini verdiler ve ayakta kalmayı bildiler.
Simone yaşadıklarını ve gördüklerini anlattı, Suzan Nana Tarablus dönemin tarihsel ve siyasal olay-larıyla beraber, iki neslin hikâyesini Umudun Kanatlarında kitabına yazdı.
Övgüler sessizce uğraşanlara, umudu kaybetmeyenlere, umudu kanatlandırıp herkese ulaştıranlara…