“Tiyatro, edebiyatın, başka bir anlatımla söz’ün eyleme dönüşmesidir. Ne şiirde ne öyküde ne romanda bulunmayan bir işlev yüklenmiştir oyuna. Bu da oyunda anlatımın ancak eylemle olabileceği gerçeğine götürüyor bizi.” Böyle söylemişti Pakdil, Umut hakkında ve şunları eklemişti:
“İçerik yönünden, Umut’u şöyle belirleyebiliriz: Bir ‘soruşturma’ yaklaşımıyla çağın algılanmasıdır. Bir konudan çok, insanın ‘konumu’ vardır Umut’ta. Böylece evrensel bir anlatıma varmak istedim.
Konu, yöresel olabilir, bir ülkeye ait olabilir, ama insanın konumu evrenseldir. Bu nedenle kişilere ad vermemeyi yeğledim.
Kuşkusuz Umut’ta, kuşağımın verdiği kültür savaşımının, yabancılaşmaya karşı koyuşun izleri de vardır.”