Elinizdeki bu betik-sözlük, Türkçenin üretme gücünün yanı sıra, söz varlığının da ne ölçüde büyük olduğunu gösterir. Bütün Asya ve Turan uluslarının ağızlarındaki sözcüklerin kök, gövde ve eklerini inceledim. Çoğunlukla kökler değişmeden kalmış. Ağızdan ağza değişenler ise kımsalar (harfler) ve eklerdir. Çalışmalarımda, Anadolu’da konuştuğumuz Oğuz Türkçesinin öteki Turan ulusları
ağızlarında hangi kımsaya (harfe) denk geldiğini, eklerin karşılıklarının ne olduğunun bağıntılarını buldum. Öteki ağızlardaki sözcükler değiştirilmeden alındı, ayrıca bunların Oğuz ağzına uydurduğum karşılıklarını da ekledim. Bu sözcüklerden bazılarının kök ve eklerini kullanarak, yeni buluşların da adlandırılmasını yer yer yaptım.
Bu sözlükle birlikte, dilimize giren yabancı sözcüklerin yalnızca Türkçe karşılıkları değil, ayrıca o yabancı sözcük için Türkçe ağızlardaki ayrı ayrı karşılıkları belirtilmiştir. Bunun dışında, bilinmeyen birçok eylem kökü de, dil araştırmacılarına ileride sürdürecekleri çalışmalara sunulmuştur. Bu yönleriyle, bu kökensel sözlüğün, Türkçenin gelişmesine yardımcı olacağı kanısındayım.