H. G. Wells’in ilk kez 1899 yılında tefrika olarak, 1910 yılında ise değişiklikler yaparak okura sunduğu Uykudaki Uyanıyor, iki asırlık uykusunun ardından 2100’lü yıllarda gözünü açtığında dünyanın en önemli insanı olduğunu fark eden birinin bu gerçekle mücadelesini konu alıyor.
Bir Victoria dönemi insanı olarak yattığı uykusundan distopik bir gelecekte dünyanın hâkimi olarak uyanan Graham’in karar vermesi gereken şey basittir: Uyanmasıyla başlayan devrimin sonunda gücünü halkla mı yoksa hâkim kuvvetle mi paylaşacaktır?
Modern edebiyatta distopyanın ilk örneklerinden biri olan kitapta Wells, günümüzde yüzleşmek zorunda olduğumuz kapitalist iştahı ve akabinde gelen kontrolsüz makineleşmeyi büyük bir öngörüyle anlatıyor.
Yazarın külliyatında ahlakçılığın izlerinin görülmeye başlandığı ilk eser olarak kabul edilen Uykudaki Uyanıyor’da sosyalizmden devrime ihanete, halkın bilinçli olarak fakirleştirilmesinden seçkinlerin tüm teknoloji ve zevk kaynaklarına hâkim olmasına dek pek çok fikir karşı karşıya geliyor.
“Esas bilimkurgu klasiklerinin en önemlilerinden biri. Uykudaki Uyanıyor’un asıl başarısı insani değerleri yansıtabilmesinde. Kitapta güzel yeni dünyaya dair hayallerimizden çok uzakta olan toplumsal gerçeklikler anlatılıyor olsa da onu aslında bir klasik haline getiren on dokuzuncu yüzyıldaki Viktoryacılığın o siyah-beyaz kavramlarını temel alması. Bu eser ‘Genç Wells’in ütopik olmayan kitapları arasında en iyisi.”
- Galaxy Science Fiction
Orson Scott Card’ın önsözüyle
Henri Lanos’un resimleriyle...