“Uzak Bir Ülke”de yazarın çekmecesinde kalmış ve ancak 1983’ten sonra kitaplarına alınmış öyküleri okuyacaksınız. Bu tarihsiz öyküler bir araya getirilirken yazım ve anlatım biçimleri dikkate alındı, tematik ilişkilerine göre sıralandı. Kitabın adını “Uzak Bir Ülke” koyarak ve “Yurda Dönüş” öyküsüyle başlatarak Esendal’ın yaşamı boyunca çektiği yurt ve aile özleminin bir kitaba dönüşmesini istedik.
“Biraz sonra da kapının iç yanına, girerken solda, bir taş üstüne dikilmiş, ak boya ile boyanmış, sağlamca bir gönderin üst başındaki Türk bayrağını gördüm. Gönderin yuvarlak arşağı altında, havanın durgunluğundan, direk boyuna süzülmüş duruyordu.
Yaprakları sararmış, dökülmüş tepe dallarının hemen üstünde, bu narçiçeği al bayrağı görünce yüreğim çırpındı. İçimde tapmak isteği duydum. Nasıl da alıcı bir güzelliği var!.. Bu bağ, bu yerlere dökülmüş sarı ve vişne fidanları üstünde yanan al yapraklar, bu sessizlik bana dokundu. Yaşadıkça duyulan türlü acılar, ağrılar, yürek sızıları, birikip kalmış üzüntüler sanki birden omuzlarımdan kalktı, içimde bir sevinç belirdi.” (M. Ş. Esendal)