Alman dilinin geçtiğimiz yüzyıldaki en önemli şiirsel doruklarından biri olan Rilke, ülkemizde de geniş bir okur çevresinin başucu yazarları arasındadır. Uzak Gece Rüzgârı, uzun yıllara yayılan şahsî bir Rilke okumasının biriktirdiği şiirsel hatıradan inceliklerle dolu bir kesiti bir araya getiriyor. İnsan varoluşunun çok katmanlı belirsiz anlamını ve dokunaklı çaresizliğini, her biri çağımıza özgü tragedyalar sayılan Duino Ağıtları ve Orpheus’a Soneler yapıtlarıyla didik didik eden Rilke’den “henüz kesinlikle söylenmemiş-olan”a ulaşma yolunda “kendi derinliklerine inip kulak kabartan” elli lirik şiir. Stefan Zweig’ın, şairin ölümü ertesinde yaptığı, elinizdeki kitaba da aldığımız anıtsal Rilke’ye Veda konuşmasında belirttiği gibi “neredeyse imkânsız olanın, saf şairin … kristallerle sarmalanmış, anlamlı ve saydam” şiirleri.