Bitlis, kültür zenginlikleri ile Anadolu'nun kadîm şehirlerinden biridir. Bitlis ve çevresinde bulunan yazılı, sözlü ve anıtsal kültür öğeleri, birçok tahribata rağmen, Bitlis merkez başta olmak üzere Ahlat, Adilcevaz, Güroymak (Norşin) ve Hizan gibi yerlerde halen yaşamaktadır. Hulefâ-i Râşidîn döneminde fethedilen bölgede İslâm medeniyetine ait birçok esere rastlamak mümkündür. Elinizdeki bu kitabın temelini, Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nde bulunan ancak daha sonraları Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi'ne gönderilen Bitlis Vakfiye Kayıt Defteri oluşturmaktadır. Ancak yapılan bu çalışma söz konusu defterle sınırlı kalmamış, diğer arşiv belgelerinden de yararlanılmıştır. Araştırmacıların bu deftere daha kolay ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla, defterde bulunan Osmanlı Türkçesi ile kaydedilen belgeler transkribe edilmiştir. Defterde bulunan Arapça ve Farsça belgeler de aynen -Arapça ve Farsça olarak- kaydedilmiştir. Bölgede tesis edilen cami, mescit ve diğer hayrî vakıflarla halkın dinî ihtiyaçlarının giderilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca yöre insanının ilmî seviyesini yükseltmek ve en büyük düşman olarak belirtilen cehaleti izale etmek amacıyla, gerek yöneticiler ve gerekse hayırsever kişiler vasıtasıyla birçok medrese yapılmıştır. Ayrıca Bitlis ve civarında tekke, zaviye, han ve hangâhların bulunması da tasavvufî bir yaşam şeklinin ileri boyutta olduğunu göstermektedir. Yüz yıllar boyunca Bitlis ve çevresinde birçok vakıf yapılmıştır. Günümüze kadar intikal eden söz konusu vakıflar ve bu vakıflarla ilgili olan kayıtlar geçmişin dinî, ilmî, siyasî, mezhebî ve tasavvufî birçok kültürel izleri beraberinde taşımaktadır. Büyük ölçüde arşiv vesikalarına dayalı olarak yapılan bu araştırmamızdan çıkarılan en önemli sonuç, Bitlis'in sosyal ve kültür tarihini müdellel bir şekilde ortaya koymasıdır.