Türkiye’de milliyetçi/ulusçu gruplar, vatandaşların kültüre ve kimliğe dair hak taleplerini anlamakta zorlanıyorlar, vatandaşlığı bir kulübün üyeliği gibi görmekte ısrar ediyorlar: Günümüz siyasetinde bu kulübün adı ulus-devlet. Buraya kabul edilmişseniz eğer, bir nüfus cüzdanınız varsa, başka bir şikâyetiniz olmaması gerekir, diye düşünüyorlar. Vatandaşlığın Dönüşümü’nün temel ekseninde ise vatandaşlığın bir haklar dizisi olarak görülmesi fikri var. Siyaset Bilimi literatüründe "Vatandaşlık Çalışmaları" diye bilinen ve son yirmi yıllık dönemde giderek önem kazanan alanın bazı temel metinlerini bir araya getiren kitap, tarihsel ve karşılaştırmalı bir perspektifle vatandaşlık kavramının farklı ulusal bağlamlarda kazandığı anlamları, farklı milliyetçiliklerin vatandaşlıkla ilişkisini, kavramın son dönemde geçirdiği dönüşümü ve bugün için taşıdığı imkânları inceliyor. Türkiye’de son yılların başlıca siyasal tartışmalarını ve çözümsüzlüklerini düşünürsek, tam zamanında yapılmış bir katkı bu seçki. İyi insan olmak ile iyi vatandaş olmak arasındaki bağı yakalamak için, mevcut gerilimleri demokratik yöntemler ile çözebilmek için, tüm vatandaşlarının üyesi olmaktan gurur duydukları "iyi, adaletli ve demokratik bir Türkiye" için, konuyu acilen haklar/özgürlükler/sorumluluklar temelindeki bir vatandaşlık kavrayışı etrafında tartışmamız gerektiği yönünde yapılmış yerinde bir uyarı.