Selami ilginç bir karakter, 42 yaşında, bir tekstil fabrikasında çalışıyor. Pantolonların ütüye gitmeden önce iplerini temizliyor. Ama bir görseniz Selami’de ki afrayı tafrayı sanki o olamasa fabrika kapanacak. Patronu Mahmut Bey, onu acıdığı için işe almış, sonraları da çok sevmişti. Selami’nin sonsuz kredisi vardı yanında. Selami’nin tek kötü huyu kendisine gülenleri ısırmasıydı. Selami’ye gülmemek ise neredeyse imkânsızdı. Yemyeşil bir ağız, ağzında hemen hemen her renk ip… Tabi birkaç kişiyi ısırınca herkes Selami’den korkar olmuştu. Onu gören ya kafasını çeviriyor ya da gülmemek için dudaklarını ısırarak, “Vay Selami abime! Selam abi.” diyorlardı. Selami de kendisinin sevilen sayılan biri olduğunu düşünüyordu. Ama kitapta da okuyacaksanız, bazen kayınpederinden, bazen belediye başkanından tekme tokat dayak yediği de olmuyor değildi. Kâh gece bekçisi, kâh ramazan davulcusu, kâh içişleri bakanlığı müfettişi olan Selami’yi çok seveceksiniz.