Struma, Balkanlarda bir nehrin adı iken, yaşanan olaylar yüzünden insanlığın büyük trajedilerinden birinin simgesine dönüştü. Bu ismi taşıyan gemi, devletler, hükümetler, sonu gelmez siyasi yazışmalar ve anlaşmazlıklar yüzünden Karadeniz’in soğuk sularına gömülürken yedi yüzden fazla sivil kadın, erkek ve çocuğun mezarı haline geldi. Yüzlerce insan, yüzlerce umut, yüzlerce aşk, korku, şefkat, hasret... Hepsi bir anda yok oldu. Bu ölüm gemisinden kurtulan tek kişi David Stoilar adlı genç bir adamdı. Elinizdeki kitapta Aaron Nommaz, David Stoilar’ın Romanya’da ve gemiye bindikten sonra yaşadıklarını incelikle, hüzünle, duyarlılıkla anlatırken bir çağa ve büyük bir trajediye tanıklık ediyor. Ve kitabın sonunda şu soruyu sormadan edemiyoruz: Bu dünyada zulüm ne zaman bitecek, savaşlar ne zaman son bulacak, insan soyu birbirini öldürmeyi ne zaman bırakacak, din, milliyet ve ırk adına işlenen cinayetler daha ne kadar devam edecek? Nommaz’ın akıcı romanı bu (belki de çözümsüz) sorulara bir cevap niteliğinde ve diyor ki: İnsan vicdanı harekete geçtiği zaman umut da var demektir.
- Zülfü Livaneli