“Benim edebi tercihim Gogol’den yanadır, bakış açıma göre kimse kıyaslanamaz onunla.” –Mihail Bulgakov
Vladimir Nabokov’un, “tuhaf bir deha” olarak nitelendirdiği, Mikhail Bulgakov, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski gibi yazarları etkilemiş Nikolay Gogol, bu kitaba da adını veren “Viy” öyküsünde, Ukrayna halk efsanelerinden aldığını iddia etse de aslında kendisinin uydurduğu bir yaratığı edebiyat dünyasına hediye etti. Gogol, Viy’deki üç öyküyle, şeytan çıkarmaların, büyücülerin ve kaşları yere kadar inen bir yaratığın kol gezdiği bir Rusya’ya götürüyor okuru.
“Viy”de, üç öğrenci, teolog Halyeva, filozof Homa ve hatip Tiberiy dinlenip karınlarını doyuracak bir yer bulmak için ana yoldan ayrılınca kaybolurlar ve gerçek yüzünü daha sonra görecekleri tehlikeli bir ihtiyar kadın çıkar karşılarına. “İvan Kupala Akşamı Arifesi”nde âşık bir adamın, Şeytan da olabilecek bir yabancıyla yaptığı anlaşma ters teper. “Korkunç Bir İntikam”da ise yıllar sonra geri dönen bir baba, kızını dehşete düşürür.
“Viy’i getirin! Gidip Viy’i getirin,” diyordu ölü.