William Shakespeare içindeki drama yazarını tesadüfen keşfetmişti. Hor görülen, küçümsenen bir hayatın zorluklarını en baştan kabul etmişti, bu hayat, dilenci ve berduşlarınkiyle eş tutulan, rezil hâldeki mahallelere hakaretler eşliğinde sürgün edilen bir aktörün hayatıydı. “Oyunculuk yarı-sanatını hakir ve iğrenç görüyordu.”
Yıllarca peşini bırakmayan stres ve zorluklar, kaderin cilveleri, onlarca aşağılama ve güçlüğe rağmen varlıklı, sevilen ve dünya mallarından payını almış bir adam olmuştu.
Kelimenin tam anlamıyla özgün bir insan ve çoğu kimsenin hâlâ küçümsediği ve hakir gördüğü tiyatro dünyasının bir parçası olmasına rağmen, görmezden gelinemeyecek kadar nevi şahsına münhasır bir karaktere sahipti.