Artık daha uzun yaşıyoruz ama yaşlanmanın işaretlerini kabul etmekte zorlanıyoruz. Yaşlanmak hem bir hal hem de kaçınılmaz bir dönüşüm. Büyüyen ve yaşamının sonuna gelen bitki ve hayvanlardan farklı olarak biz insanlar yaşlandıkça farklı bir hal aldığımızın farkındayız. Uzun yaşama arzusu elbette ölüm korkusuyla yakından ilişkili. Yine de sağlığımızı korumak ve ömrümüzü uzatmak istemek bilgi birikimimizi yaşamın hizmetine sunmak da demektir.
Yaşlanmak bizi daha mı “bilge” yapar? Kesin bir şey söylenemez... Felsefe bize, yaşlanmanın, emekli olmanın arzu ve tutkulardan vazgeçmek olmadığını, ardımıza bakıp yaşadığımız hayat ve ona verdiğimiz anlam üzerine düşünme fırsatı olduğunu belki bize öğretebilir.