Meursault topluma, kurallarına ve beklentilerine yabancıdır. Annesi öldükten sonra, çevresindekileri memnun etmek için duygularını göstermeyi reddetmiştir. Cezayir’de işlediği nedensiz suçun sonrasında en ufak bir pişmanlık duymamasıyla herkesi öfkelendirir. Meursault çok geçmeden işlediği bir suçtan çok, gerçek duygularını dile getirdiği ve toplumun istediği kalıba girmeyi reddettiği için dışlandığını anlayacaktır.
Albert Camus’yü yalnız Fransa’da değil, tüm dünyada bir neslin sözcüsü ve kılavuzu haline getiren ilk romanı, varoluşçuluk felsefesinin en ses getiren metni olmuştur. Yabancı, sıradan bir insanın yabancılaşması üzerinden modern insanın anlam arayışını, bilincin toplumdan ve dış dünyadan kopuşunu anlatan, yankısı sonsuza dek kulaklarda çınlayacak bir başyapıt.