Yalanın Yemini
Benim Kocam. Benim İşkencecim.
Bir gün şehirdeki en kötü şöhrete sahip adam bana bir iş teklif etti. Benden ölü karısı gibi davranmamı istiyordu. Ve Adrian Volkov, hayır cevabını kabul edecek türden biri değildi. İşlerini demir yumrukla yönetirdi ve tüm emirleri hemen yerine getirilirdi. Teklifine karşı iki seçenek sunmuştu. Ya hapse girecektim ya da onun gazabına uğrayacaktım. Ben de başımın üstünde bir çatı olmasını seçtim. Rol yapmanın nesi bu kadar zor olabilirdi ki? Değil mi? Ama yanıldım. Karısının yerine geçtiğim anda her şey kontrolden çıktı. Artık hayatta kalmamın tek yolu Adrian’dan geçiyordu. Peki, gerçekten de öyle miydi?
Yalanın Cazibesi
Kocam. Hayatımdaki Kötü Adam.
Bizim hikâyemiz ölümle, kanla başladı. Hikâyemiz oyunlarla, şehvetli zevklerle başladı. Adrian ve ben birlikte olmamalıydık. O yanlıştı. Ben yanlıştım. İlişkimiz bir felaket timsaliydi. Fakat durmak imkânsızdı. Ya kocam beni yok edecekti ya da ben onu.
Yalanın Yangını
Kocam.Canavarım.
Gerçek Daima Göründüğü Gibi Değildir. Lia Bunun Farkında Olmasa Da Yakında Olacaktı. Çok Yakında. Bu Hayatı Ben Seçmiştim. Bu Yolu. Bu Çarpık Anlaşmayı. Lia İçin Şeytanla Anlaşma Yapmış, Kader Ve Ölümle Oynamıştım. Artık Geri Dönüşü Yoktu. Onu Çalmıştım Ve Hiçbir Hırsızın Yapmayacağı Gibi Ben De Onu Geri Vermeyecektim. Lia Bağımlılığımdı. Takıntım. Aşkım. O Benimdi.