Bilinç nedir? Deneyimimiz ve gerçeklik aynı şey midir? Dış dünyayı nasıl algılıyoruz? Beynimiz tam olarak ne işe yarıyor? Duyularımıza güvenebilir miyiz? Yaşadığımız gerçeklikten emin olabilir miyiz? Kırmızı bir elma, sadece kırmızı bir elma mıdır? Daha da önemlisi, gerçekten kırmızı bir elma mıdır? İtalyan filozof Riccardo Manzotti, Yayılmış Zihin’de tam olarak bu sorulara, yani “zor problem”e odaklanıyor. Bedenimizdeki öznel deneyimlere dair inancı sorguluyor ve bilincin de tıpkı diğer gerçek fenomenler gibi fiziksel olduğunu öne sürüyor. Basmakalıp kavrayışların dışına çıkan yazar, oldukça radikal, yeni bir bilinç kuramı ortaya koyuyor: Bilinçle çevremizdeki fiziksel dünyanın bir, hatta aynı olduğunu iddia ediyor. Halüsinasyon, illüzyonlar, rüyalar, düşsel nesneler, renkler gibi kritik fenomenleri tek tek ele alarak tezini inşa ediyor. Bilincin ve deneyimin kafamızın “içindeki bir film” değil, yaşadığımız dünyanın bizzat kendisi olduğunu savunuyor. 21. yüzyılda bilinç konusunda yazılmış en kışkırtıcı metinlerden biri olan Yayılmış Zihin, dünyayla ve kendimizle ilişkimizi gözden geçirmemiz için bize yeni bir fırsat sunuyor.