İnsanların etkileşiminde konuşulan dilin temel önem taşıdığını geniş çapta kabul ederken, yazının bu etkileşimdeki rolünü pek az hesaba katarız. Jack Goody bu kapsamlı eserinde iletişimin sözel ve yazılı halleri arasındaki karmaşık ve çoğu zaman zihin bulandıran ilişkiyi derinlemesine inceliyor. Yazar, yazılı ve sözel arasındaki etkileşimi başlıca üç büyük bağlamda ele alıyor; bunlar, belli toplumlarda içkin olan etkileşim, kültürler veya toplumlar arasında yazılı ya da yazısız olan etkileşim ve bireylerin dil bağlantılı yaşamları içindeki etkileşimdir. Yazı sistemleri içindeki tarihsel değişimlerin ortaya çıkış sırası ile ilgili özgün analizler, yazının Avrasya kültürleri üzerindeki tarihsel etkisi ve Batı Afrika’daki belli bazı sözel ve yazılı kültürler arasındaki etkileşim, okur-yazarlıkla ilgili çağdaş konuların araştırılmasında sosyolojik olsun psikolojik olsun kapsamlı ve verimli incelemelerin ana hatları olarak öne çıkmaktadır. "...Figüratif sanat ‘dilden ayrı olamaz’; grafik formların bütün gelişimi konuşma ile bağlantılıdır. Olası tarihi gelişme çizgisi kavramını bir tarafa bırakırsak, açıktır ki hiç kimse sadece bir nesnenin ikonunu yapmak için uğraşmaz; bir tarlada duran bir at, dil açısından bakıldığında bir attır ve hayvanı kategoriler sistemi içine yerleştirir. Aynı zamanda araştırmanın daha geniş bağlamında hayvanlara hız, beslenme gibi belli genel karakteristik özellikler yükleriz ve bunu çeşitli mitolojik, siyasi ve ekonomik kavramlarla ilişkilendiririz. Ne zihnimizdekiler ne de tuval üzerine aktarılanlar, dış dünyanın temsil edilişinde dil kullanımından bağımsız olabilirler, çünkü bu sadece kategorilerden bağımsızlık değil, anlatımın içine gömülmüş olan birikmiş deneylerden de bağımsızlık anlamına gelmek demektir..."