Rusya'da 1905’te patlak veren ve ancak 1907'de bastırılabilen ilk devrimden sonra, o karanlık, karışık yıllarda (1907-1917) idamlar, intiharlar salgın şeklini almıştı. Rusya'nın dört bir yanında darağaçları kuruldu. Cellatlar gece gündüz, durmadan çalışıyor, cellat yetişmiyordu. O mahut Schlüsselburg kalesi ve çoğunluğu kale şeklinde olan diğer hapishaneler, mahpuslarla dolup dolup taşıyordu. Çar mahkemeleri ara vermeden çalışıyordu. Ve bir gece geçmiyordu ki şafak vakti birkaç genç insan asılmasın.
Binlerce kişi asılarak idama mahkûm edildi, binlerce insan müebbet hapse, Sibirya'da kürek cezasına çarptırıldı ve nüfus kütüğünden silindi. İşte o zaman Rusya'nın hümanistleri, aydınları var gücüyle bu teröre karşı gelerek, bu keyfi zulme meydan vermemek için harekete geçtiler. Başta Leo Tolstoy, Maksim Gorki, V. Korolenko, ünlü ressamlardan İ. E. Repin ve Surikov, tiyatro yazarı Korney Çukovski gibi ünlü edebiyat-tiyatro eleştirmenleri, gazete ve dergi sahipleri, üniversite profesörleri geniş bir kampanya açtılar. Bu kampanyaya herkes bir katkıda bulundu. Bu eyleme en parlak, en ünlü katkılardan biri de Leonid Andreyev'in insanın sinirlerini ayağa kaldıran YEDİ ASILMIŞLARIN HİKAYESİ olmuştu. Bu eser, okurlar çevresinde Çarlığın darağaçlarına mert ve çok şiddetli bir protesto olarak kabul edildi ve geniş yankılar yarattı.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'ın idam hükmüne tepki ve idamın kaldırılması yolundaki mücadeleye bir katkı olarak ülkemizde ilk kez 1972 yılında yayınlanan Yedi Asılmışların Hikayesi'nin bu baskısını da, bu çağ dışı anlayışa karşı kamuoyunun dikkatini diri tutabilmek amacıyla yayınlıyoruz.