1960’lı yıllardan günümüze yoğun bir dönüşüm geçiren alanlarından biri de sanat tarihi. Sosyoloji, psikoloji, felsefe gibi farklı alanlardan daha çok beslenmeye başladıkça biçim ve üslup temelli yaklaşımlardan giderek uzaklaşan sanat tarihi, disiplinlerarası bir nitelik kazanarak yenilendi, yakın dönemin sanatını yorumlayabilecek yeni eleştirel araçlar ve yaklaşımlarla zenginleşti. Jonathan Harris’in alana eleştirel bir giriş olarak hazırladığı Yeni Sanat Tarihi, 1960’lı yıllardan günümüze sanat tarihinde ve pratiklerinde yaşanan temel değişimlere kuramsal bir kapı açıyor. Sanat tarihi alanındaki yerleşik değerleri ve geleneksel yaklaşımları sorgulayarak 1960’lardan günümüze bu alanın toplumsal dönüşümlerle bağlantısını irdeleyen Harris, T.J. Clark’tan Griselda Pollock’a uzanan bir çizgide sanat okumalarında ‘toplumsal’ı dışlamamış olan eleştirmenlerin temel metinlerinden yola çıkıyor. Yeni Sanat Tarihi, bu çerçevede sanat pratiğine ve tarihine, kapitalist modernitenin etkileri, ulus-devlet bağlamında görsel temsil biçimleri, özneler, kimlikler ve feminizm çerçevesinde görsel ideolojilerin yansımaları, cinsellik ve beden politikaları gibi farklı açılardan yaklaşıyor.