1944, Fukuoka Hapishanesi, Japonya. Hapishane duvarlarının içinde korkunç bir cinayet işlenir. Tek ipucu ise cesedin cebindeki şiirdir.
Maktul hapishanenin “Kasap” lakaplı en gaddar gardiyanıdır. Cinayeti araştırması için ise en büyük tutkusu kitap okumak olan genç inzibat Vatanabe görevlendirilir. Soruşturmanın hemen başlarında azılı bir mahkûm hemen suçu itiraf eder ama Vatanabe ikna olmaz. Araştırmaları onu en sert kalpleri bile titretebilen şiirler yazan Yun Dongcu’ya yönlendirir. Vatanabe hem şüpheliyi, hem de yetenekli genç şair Yun Dongcu’yu sorguya çekerken hapishanede kimsenin göründüğü gibi olmadığını fark eder.
Gerçek olaylardan ilham alınarak yazılan bu roman özgürlüğünü ve insanlığını kaybedenler için yazılmış bir ağıt, şiirin ve edebiyatın insanları dönüştürüp yücelttiğinin de bir kanıtıdır.