Yönetim ve örgüt bilgisi ve pratiği evrensel midir yoksa toplumlara göre değişir mi? Evrenselci, görelilikçi ve eleştirel yaklaşımların bu soruya yanıtları nelerdir? Türkiye’deki yönetim ve örgüt pratiğini, genellikle “Batı” dediğimiz ülkelerde geliştirilen teoriler rehberliğinde mi yoksa tamamen kendi toplumsal bağlamı içinde mi daha iyi anlayabiliriz?
Türkiye’de örgüt teorisi, örgütsel davranış, stratejik yönetim ve insan kaynakları yönetimi çalışmaları toplumsal bağlamı nasıl ve ne ölçüde analize katıyor? Toplumsal bağlamı analize katacaksak, nasıl bir yöntem izlemeliyiz? Bu kitap, mevcut teorileri göz ardı etmeksizin Türkiye’deki olguları kendi bağlamı içinde değerlendirmek, gerektiğinde bu teorileri tadil etmek veya bütünüyle yanlışlayarak özgün teoriler geliştirmek gibi üçüncü bir yol öneriyor.