“Dünyaya gözümü açtığımdan beri muharebe, hep muharebe, arkası kesilmez muharebenin. Abe niçin girsin kara toprağa onca ana baba kuzucukları, gençliklerine doyamadan, ha?” Annemin elinden mektubu kaptı. Dayım kağıdın dörtgeni içindeymiş gibi ona seslendi: “Anacığın umudunu kesmemiştir Mustafa’m! Gece gündüz ettiğim duaların yüzü suyu hürmetine Tanrım seni koruyacaktır. Hiç merak etme!”
Zühre Ninem, “Büyük Bozgun” diye anılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’yla başlayan, Balkan ve Birinci Dünya savaşlarıyla süren ve Kurtuluş Savaşı’yla sonuçlanan çalkantılı bir dönemde hayatları parçalanan Rumeli insanlarını anlatıyor. Büyük Bozgun, Zühre Nine’yi doğduğu Vraça’dan Köprülü’ye sürüklemiştir. Bu sürükleniş, devam eden savaşlarla birlikte daralan Osmanlı coğrafyasında oradan oraya, Anadolu içlerine kadar devam eder.