Şehirler, sadece içlerine hapsolduğumuz cehennemler ya da sefasını sürdüğümüz, vaatlerinin, hayallerinin peşine düştüğümüz bir harikalar diyarı değildir. Şehirler aynı zamanda bir öyküler, anılar, efsaneler bohçasıdırlar. O bohçadan ne kadarını duyar dinlersek o kadar yaklaşırız onlara…
Tarihte en çok kuşatma görmüş şehirlerin kraliçesi, iki kıtaya yayılmış acılar ve şenlikler zengini İstanbul’la kaç şehir yarışabilir öykü, anlatı, söylence bolluğu söz konusu olduğunda? Uzun tarihi sadece onun değil, üstünde yaşamış herkesin hali pür melali. Çağlarına, dönemlerine göre hep anılar, öyküler biriktirmiş bağrında. Zamanlardan zamanlara…
Zaman Ötesi İstanbul, yakın tarihin arkeoloğu Gökhan Akçura’nın usta kalemi ve hınzır bakışıyla bize cumhuriyetten geleceğe uzanan İstanbul’un binbir yüzüne dair öyküler anlatıyor. Kimileyin gülerek, kimileyin hüzünlenerek.
Gökhan Akçura, Bu Şehr-i İstanbul ki ve İstanbul Şarkıları ile başlayan serisine yine Oğlak Yayınları’nda Zaman Ötesi İstanbul ile devam ediyor…