17 yaşındaki simyacı Mirabelle Monvoisin, bilinçsiz bir şekilde annesinin Kral 14. Louis’yi zehirlemesine yardım ederek onu Gölge Cemiyeti’nde yeni ve korkutucu bir ışık altında görmek zorunda kalır. Onlar artık halkın kahramanları değil, katillerdir. Mira’nın kendisi de buna dahildir. Mira suçluluk duygusunu bastırmak için zararsız ilaçlar hazırlar ama açlık iksirleri ve ağrı kesiciler, geçmişteki yanlışları düzeltmeye veya annesinin ortadan kaldırmaya ant içtiği muhalifleri kurtarmaya yetmeyecektir.
Kraliyet serserisi Josse de Bourbon, “Fransa Prensi”nden çok “aşçı yamağı” olarak anılsa da Gölge Cemiyeti, Güneş Kral’ı ve kraliyet sarayı nüfusunun yarısını katlettiğinde, yaralı kız kardeşlerini ve huysuz döfeni kurtarmak için bugüne kadar olamadığı prens olmak zorundadır. Şehrin altındaki kanalizasyonlarda saklanmaya zorlanan Josse’un Paris’i tekrar ele geçirme umudu neredeyse imkânsız görünüyordur, ta ki yolu Mirabelle ile kesişene kadar.
Mira ölümcül iksirler hazırlayan bir kadın. O ise serseri bir prens. Onlar birbirlerinin can düşmanları olsalar da halkı ve eski soyluları Gölge Cemiyeti’ne karşı birleştirmek için hassas bir anlaşma yaparlar. Ama güvensizlik üzerine kurulu bir anlaşmanın başarı ile sonuçlanması mümkün müdür?