Bu kitap imam, papaz ve hahamın zaman zaman kırıcı olan tartışmasının aktarımıdır. Tanrısını mezada çıkaranların, alıcı beklerken kimin elinde kalacağının yarışmasıdır.
Her üç dinin mensupları da kendi tanrısının koşulsuz gerçek ve tek olduğunu savunurken, dinlerinde hâlâ bakımda olan ‘Çok tanrı’nın izlerini silememişler, diğer taraftan tanrılarını etine kemiğine varıncaya kadar kendilerine benzetmişler ve sonuçta, pek çok terslikler ortaya çıkmış.
Tartışma ilerledikçe insanın tanrı, tanrının insan olduğu; evli olup olmadığı, kaç çocuğu olduğu, kimin kimi temsil ettiği ve tanrının cinsiyeti tartışılmış; tanrının erkek olduğu hususunda birleşilmiş; Müslüman Arapların bunu 1400 senedir bildiği, çözümsüzlüklerle dolu olan tanrısal kaynaklı ayetleri kabule zorlandıkları ortaya serilmiştir.
Birbirlerinin dinini putperestlikle suçlarken, asırlar boyu tabi oldukları dinlerini farkında olmadan putataparın arka kapısı yapmışlar; şeytanın Kâbesini yenilemesi gibi pek çok kara deliği yamayamamışlar; yamamaya çalışırken bir başka yeni açılan delik sırada beklemiş; sonuçta insan düşünde tasarladığı, şekillendirdiği tanrıyla hısımlık kurmuş, kahve arkadaşı olmuştur.
Tanrı zenci mi, yoksa beyaz tenli mi, yoksa sarı ırktan mı münakaşası yanında, Müslümanın şeytana tapması, ondan dilekte bulunması, dilenmesi karşısında, karşı dinin asırlar önce ölmüş, bedeni mumyalanmış aziz ve azizeleri tanrılaştırması tartışmanın bir başka konusu olmuştur.
Bu tartışmalar sırasında kışkırtıcı ve tahrik edici ifadelerin, karşılıklı suçlamaların arkasından bedenen kapışmaları, sonrasında barışmaları izlenmiştir.
Çapraz tartışmada dini metinlere sadık kalınmış, tartışılan, tartışmaya açılan her bir vahiyde Allah’ın varlığı, yüceliği, gücü, otoritesi irdelenmiştir.