Bu zamanın ruhunun, içinden geçtiğimiz günlerin romanı.
Hayatın altüst olması diye bir şey varsa bunu bizden başkası bilemez. Ne olacak kaygısıyla yaşayan, endişeli, hayat standartları şaşmış, işinden olmuş. Ama her şeye rağmen hayat dolu, umut eden, direnen.
Şebnem İşigüzel anlatıyor. Coşkuyla, tutkuyla, hazla. Eşsiz bir hayal gücüyle taçlanan Ağaçtaki Kız unutulmayacak bir hikaye sunuyor.
Aklınızın ucundan geçmeyecek bir yerde karşılıyor bizi genç kahramanımız. Sonra başlıyor içtenlikle, tatlı tatlı şakımaya, anlatmaya.
“Bu bir özgürlük ve aşk hikâyesidir. İki hasta gencin hikayesi. Birisi benim.”
Böyle söylemesine rağmen bu aynı zamanda manzaraya hasret kalanların, aşkın, aşıkların, arkadaşlıkların, vicdan sahibi insanların, hayallerin, yere çakılmanın, bu hayatın romanı.
Genç kız tam da bizi anlatıyor: gençlerini, çocuklarını, kadınlarını sevmeyen ülkeyi.
Dallardaki kuşlar gibi cıvıl cıvıl diliyle bir solukta okunan, soluksuz okunan bir roman bu.